Düşünme eylemi birçok insanın her gün, her saniye yaptığı bir durumdur. Zihnimiz her an hiç durmadan çalışan bir makine gibidir. Düşünmeyen insan yoktur herhalde. Bununla alakalı katıldığım bir açık oturumda değerli bir hocamız ”Kafamız kolay bir şekilde fikir/yön değiştirmesi için yuvarlaktır.” demişti. Peki, düşünmeyi biraz daha sistemli bir hale nasıl getirebiliriz? Az sonra değineceğimiz temel düşünme becerileri basamakları belki de farkında olmadan her birimizin yaptığı adımlardır. Bu adımlara daha net bir şekilde değinelim.
“Problem nedir, problem kimindir, ya da neden çözülmesi gerekir?” gibi soruların cevaplandırılması temel düşünme becerilerinin ilk adımını oluşturur. Burada önemli olan sorgulayan, soru soran, merak eden bireyler olabilmektedir. İkinci adımda ise kendimize bir hedef belirlememiz gerekmektedir. Rotası belli olmayan bir gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez diye boşuna dememişler. Problemimizi belirledik şimdi de bu problemi çözmek için neler yapacağım? Bu konu üzerine düşünmek, bilgi toplamak, araştırma yapmak, gözlemlemek ve soru sormak yapacağımız diğer adımdır.

Bilgileri toplarken işin içerisine hatırlama becerileri giriyor. Neden bu kadar önemli diye soracak olursanız bir konu hakkında ne kadar çok düşünme olursa, konu o kadar çok hatırlanır. Hatırlamanın alt basamağını oluşturan kodlama da işimizi daha da kolaylaştıracaktır. Bilgileri hafızamızda kodladıktan sonra karışıklığı önleyebilmek için düzenleme yapmamız gerekmektedir. Düzenleme becerileri, bilgiyi daha iyi anlayabilmek veya daha etkili bir şekilde sunulabilmek için kullanılır.
Düzenlenen bilgileri analiz etmek, niteliklerini ve bileşenlerini belirlemek mevcut bilgileri netleştirmek için kullanılır. Analizin işlevi, fikirlerin içine bakmaktır. Analiz etme becerisi olarak nitelikleri ve bileşenleri belirlemek, bireyin bir bütün oluşturan parçaları tanımasını ve daha sonra ifade etmesini sağlamaktadır.
Topladığımız bilgilerin ana fikrini belirlememiz gerekmektedir. Ana fikir belirlendikten sonra hatalar belirlenir ve düzeltme yapılması gereken yerler düzenlenir. Toplanılan bilgiler az çok bir alt yapı oluşturdu. Bu adımdan sonra sırada üretme yer alıyor. Mevcut bilgilerimizden yola çıkarak yeni bilgiler, fikirler üretmek. Günümüz bilgiden bilgi üretmeyi gerektirmektedir.

Çıkarım yapma basamağında farklı düşünme becerilerinden yararlanabiliriz. Bu tümevarım olabilir, analoji olabilir. Burada elimizdeki bilgilerle çıkarımlarda bulunuyoruz. Çıkarımla ilişkili olan tahmin etmede ise ileriye dönük fikirler sunuyoruz.
Detaylandırma basamağı; bir beceri olarak detaylandırma için öğrenci, bilgiyi önceden bildikleri ile ilişkilendiren açıklamalar veya zihinsel görüntüler (imajlar) üretir. Temel düşünme becerilerini anlatırken bir basamakta analiz etmeden bahsettik. Analiz yani parçalara ayırma yaptıktan sonra bilgilerimizi tekrar birleştiriyoruz ve özetleme kısmına geçiyoruz. Özetleme, bilgiyi verimli bir şekilde tutarlı bir ifadeyle birleştirmektir. Özetlediğimiz bilgileri yeniden yapılandırıyoruz. Yeniden yapılandırma, yeni bilgiler öğrendikçe ya da farklı fikirlerle karşılaşıldıkça mevcut yapıları değiştirmektir. Bilgilerimizi değerlendirdikten ve görüşlerimizden emin olduktan sonra kendimize bir ölçüt oluşturuyoruz. Felsefî bir perspektiften, ölçütlerin oluşturulması fikirlerin değerini veya mantığını değerlendirmeye yönelik standartları belirlemektir. Ölçütümüzü kullanarak topladığımız bilgileri doğruluyoruz. İddiaların ve hipotezlerin doğrulanması bilimsel araştırma ve felsefenin temelini oluşturur.
Bir bilgiyi araştırırken veya inceleme yapmamız gerektiği durumlarda yukarıdaki adımların tamamını eksiksiz bir biçimde yapıyor muyuz? Çoğumuz bu adımları henüz öğrenmiş bile olabiliriz. Düşünmenin ne kadar önemli olduğundan ve temel düşünme becerilerinin neler olduğundan kısaca bahsetmeye çalıştım. Fransız heykeltıraş Auguste Rodin tarafından tasarlanan hemen hemen herkesin bildiği meşhur Düşünen Adam heykeli birçok batı ülkesinde müzelerde, parklarda sergilenirken, sadece Türkiye’de Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinin bahçesinde sergileniyor olması ülkemizde düşünen, sorgulayan insanlara nasıl bir bakış açısıyla bakıldığının çok açık bir göstergesidir. Ne diyelim olsun ya düşünmen yeter!

Oscar Wilde