Dünyanın en büyük komedi yazarı diyebileceğimiz Moliére, Cimri adlı eserinde Paris’in o dönemki burjuvasının paraya olan düşkünlüğünü Harpagon karakteri üzerinden gözler önüne serer. Aşırı zengin olmasına rağmen cimriliğinden ödün vermeyen Harpagon’un söylemleri ve davranışları, mizahi ve bir o kadar da alaycı bir üslupla kaleme alınmıştır.
Harpagon, zengin olduğu kadar cimri bir adamdır. Paralarını ve altınlarını taparcasına sever. En çok paralarının eksilmesinden ve bitmesinden korkar. Bu konuda atların yemlerini azaltacak ve hayvanların aç kalmasına sebep olacak kadar ileri gider. Paralarını kasada saklamayı güvenli bulmadığından onları bir sandığın içine koyar ve bahçeye gömer. Bundan da kimseye bahsetmez. Çünkü çocukları Cléante ve Élise dahil kimseye güvenmemektedir.
Harpagon’un uşağı, Valére isminde bir delikanlıdır. Valére, Harpagon’un kızı Élise’i suda boğulmaktan kurtarmış ve Élise’le birbirlerini sevmişlerdir. Aşklarını korktukları için herkesten saklarlar. Valére kaybolan ailesini aramasına rağmen Élise’e olan sevgisinden orada kalmayı ve babası Harpagon’un uşağı olmayı tercih eder.
Harpagon’un oğlu Cléante ise Marine adında bir kızı sever. Mariane, annesiyle yaşıyordur, durumları iyi değildir. Cléante, sevgilisine maddi anlamda yardım etmeyi ister ama babasının cimriliği yüzünden elinden bir şey gelmez.
Bir gün Harpagon, çocukları Cléante ve Élise’i yanına çağırır ve onlarla konuşması gereken bir şey olduğunu söyler: Cléante ve Élise’i evlendirmeye karar vermiştir. Harpagon, Élise’i Anselme isminde ellili yaşlarında bir senyör ile evlendirmeyi istediğini söyler. Çünkü Senyör Anselme, Élise’i çeyizsiz almayı kabul etmiştir. Élise babasına bu evliliğin olmayacağını söylese de Harpagon bu evliliğin olması gerektiği konusunda ısrar eder. Yaşanan tartışma sonucu kimin haklı olduğunu açıklaması içinse Valére’i görevlendirir. Valére, istemese de Harpagon’un haklı olduğunu söyler. Cléante ise dul bir kadınla evlenecektir.
Harpagon, en sonunda kendisinin aşık olduğunu ve evlenmek istediğini söyler. O kişi Mariane’dir. Kendisi Mariane’nin de zengin olduğunu düşünüyordur. Fakat Cléante’un da Mariane’yi sevdiğini bilmemektedir. Cléante, bu durumda uşağı La Fléche’ten yardım ister. Uşağına bir tefeciden borç alması gerektiğini söyler. Fakat La Fléche’in bulduğu tefeci Cléante’un babası Harpagon’dan başkası değildir.
Cléante, Mariane’ye durumu anlatır. Mariane, Cléante’a kendisini sevdiğini ve onunla evlenmek istediğini söyler. Daha sonra Cléante, babası Harpagon’a Mariane ile aralarında bir ilişki olduğunu açıklar. Fakat Harpagon, Mariane ile evlenmeye kararlıdır. Ancak Cléante’un da Mariane’den vazgeçme niyeti yoktur. Mariane ile Cléante, düzenci bir kadın olan Frosine’le bu evliliğin bozulması için anlaşırlar. Frosine, Harpagon’a onunla evlenmeyi isteyen zengin bir kadın olduğunu söyleyecektir. Bu arada, efendisi Cléante’u bu sıkıntılı durumdan kurtarmayı planlayan La Fléche, Harpagon’un sakladığı paraları bulur ve çalar. Harpagon, paraların çalındığını fark edince deliye döner ve polise gider. Harpagon’un arabacısı ve aşçısı olan Jacques Usta, Valére’den hoşlanmadığı için paraları Valére’in çaldığını söyler. Bunun üzerine Harpagon oklarını Valére’ye yöneltir.
Valére, bu konu hakkında hiçbir şey bilmemektedir. Harpagon’un, Élise ile olan aşkını öğrendiğini ve kendisini bu yüzden suçladığını sanar. Sonunda Harpagon, bu ilişkiyi öğrenir ve karşı çıkar. Çünkü ona göre Valére beş parasız bir uşaktır. Bu durum karşısında Valére, aslında soylu bir aileden geldiğini fakat ailesini bir deniz kazasında kaybettiğini ve babasının soylu Thomas d’Alburcy olduğunu söyler. Bunları duyan Mariane, kendi başından geçenleri anlatır. O da bir deniz kazasından annesi ile kurtulmuş ve beş parasız kalmıştır. Bütün bunların sonucunda Valére’nin, Mariane’nin abisi olduğu anlaşılır. Orada bulunan Senyör Anselme ise mutluluktan çılgına döner. O, aslında Thomas d’Alburcy’dir. Kazadan tüm parası ile birlikte kurtulmuştur. Kazadan sonra ise ismini değiştirmiştir. Böylece Senyör Anselme’in Valére ve Mariane’nin babası olduğu ortaya çıkar.
Sonunda Cléante, paranın kendisinde olduğunu söyler. Geri vermesinin tek şartı Harpagon’un Mariane’den vazgeçmesidir. Harpagon, bu duruma çok mutlu olmuştur. Çünkü Valére ve Mariane, soylu ve zengin bir ailenin çocuklarıdır. Élise’in Valére ile, Cléante’un da Mariane ile evlenmesine izin verir ve tüm düğün masraflarını Senyör Anselme’e yükler.
LA FLÉCHE
Burada sökmez onlar. Paradan yana bu adamı gevşetecek olanın alnını karışlarım. Para dedin mi taş kesilir, taşoğlu taş; karşısında gebersen kılı kıpırdamaz. İyilik, namus, şeref meref bir yana, para bir yana, kısacası. Para isteyen birini gördü mü Azrail’i görmüş gibi olur. Ha para istemişsin, ha can evine girmiş, yüreğine hançer saplamış, bağırsaklarını söküp çıkarmışsın bu herifin.
Çok güzel ve merak uyandırıcı bir yazı olmuş.Kaleminize sağlık.
BeğenLiked by 1 kişi